26 Ağustos 2010 Perşembe

Yardım için başvuran kadını nezarete koydular! - Haberler

Yardım için başvuran kadını nezarete koydular!
 
 
Şırnak’ta eşi tarafından tehdit edildiği için Sitiya Zin Kadın Danışmanlık Merkezi yetkilileri ile birlikte Cizre Emniyet Müdürlüğüne başvuran bir kadının, koruma altına alınarak sığınma evine yerleştirilmek yerine “Kaymakama ulaşılamadı” gerekçesiyle nezarete konulduğu ileri sürüldü.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde eşi tarafından sürekli şiddete maruz bırakıldığı ve ölümle tehdit edildiğini söyleyen bir kadın Cizre Sitiya Zin Kadın Danışmanlık Merkezinden yardım istedi. Merkez yetkilileri, yasa gereği, kadının can güvenliğinin sağlanması için İlçe Emniyet Müdürlüğüne başvuru yaptı. Ertesi gün emniyete kadının durumunu sormak için giden merkez çalışanı kadınlar ise skandalla karşılaştı. Polislerin, gidecek yer olmadığı gerekçesiyle mağdur kadını tüm gece nezarette kilitli tuttukları ileri sürülüyor


Evrensel Gazetesi 26 Ağustos 2010
 

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Ceylan Önkol Patlayıcıya Vurmadı; Korunmaya Çalışırken Öldü- Haberler

Bağımsız Rapor

Ceylan Önkol Patlayıcıya Vurmadı; Korunmaya Çalışırken Öldü

Taburdan atılan patlayıcıyla öldüğü öne sürülen Ceylan Önkol ile ilgili ilk bağımsız raporu hazırlayan Adli Tıp uzmanı Prof. Dr. Biçer: "Önkol tahra ile patlayıcıya vurmadı; kendini savunma pozisyonundayken öldü. Jandarma ve polis raporları eksik ve hatalı."
Bianet'ten Semra Pelek'in haberi...

Diyarbakır'da Eşine Şiddet Uygulayan Personele Maaş Yok- Haberler

Diyarbakır'da Eşine Şiddet Uygulayan Personele Maaş Yok

Bianet 25 Ağustos 2010

Sur Belediyesi'nde aile içi şiddet uygulayan altı personelin maaşlarının yarısını eşleri alıyor. Kız çocuklarını üniversiteye gönderen 57 personele ise aylık 100 TL prim ödeniyor. Belediye Başkan Yardımcısı Örmek, "Kadınlar uygulamadan memnun" diyor.

23 Ağustos 2010 Pazartesi

KADINLAR REFERANDUMDA NEDEN HAYIR DEMELİ?- Kırkyama 22 Ağustos 2010

KADINLAR REFERANDUMDA NEDEN HAYIR DEMELİ?

Gündemimiz referandum. Her ne kadar memlekette bugünün bir konusuymuş gibi ortaya konulsa da AKP hükümetinin bir demokratik açılma hamlesi olarak gündeme getirdiği anayasa değişikliğinin temelleri, aslında 2007’ye kadar uzanıyor. Demokratikleşme söylemi altında gerçekleştirilen bu hamle, bir grup akademisyenin hazırladığı taslak metinin de rafa kaldırılmasıyla birlikte AKP hükümetinin vaatler listesinde yerini aldı. Şu an geldiğimiz noktada ise hazırlanan yeni anayasanın sembolik bir biçimde 12 Eylül darbesinin 20. yılında referanduma sunulması gündemde. Bütün bu süreçte talepleri, ihtiyaçları ve sorunları gündeme alınmayan kesimlerden biri de kadınlar. AKP sözcüleri “Size pozitif desteğin önünü açacak bir düzenleme getirdik ya” diyerek kadınların taleplerini karşılamaktan uzak maddelerle kadınlardan evet oyu istiyor. Pek çok kesim 12 Eylül darbesinin ürünü olan yasakçı anayasanın değişmesi gerektiğinde hemfikir. AKP hükümetinin ortaya koyduğu anayasa paketinin bu yaraya merhem mi olduğu yoksa darbe anayasasına yama mı yaptığı çeşitli kesimlerce tartışılıyor. Ezilenler ve emekçi sınıflar açısından ise durum çok daha kapsamlı ve farklı açılardan irdelenmeye ve paylaşılmaya çalışılıyor. Emek Partisi, Özgürlük ve Dayanışma Partisi, Türkiye Komünist Partisi ve Halkevleri ortak bir açıklama yaptı ve “Hükümeti elinde bulundurduğu 8 yıl boyunca ekonomik, sosyal ve siyasal saldırıları arttırarak sürdüren AKP, bu değişikliklerin geçmesi halinde, işçi ve emekçiler tarafından fiili ve yasal olarak kullanılan birçok hakkı da gasp ederek, topyekûn bir saldırıya geçecektir. Referandumda Hayır diyerek, sadece aldatmacayı boşa çıkarmış olmayacağız, aynı zamanda emek ve demokrasi düşmanı AKP’ye bir ders vermiş olacağız” dedi. Dün bir basın açıklamasıyla AKP Anayasasına Hayır diyen EMEP, ÖDP, TKP ve Halkevlerinden kadınlara sorduk: Kadınlar referandumda neden hayır demeli?

22 Ağustos 2010 Pazar

Bu toplantıya siz de davetlisiniz...

BARIŞ NOKTASINA DAVET

BARIŞ İÇİN ISRAR EDİYORUZ

Sevgili kadınlar,

Şimdi, bunca ölümden, bunca yangından sonra, bunca mücadeleden sonra, uzansak değecek kadar yakınındayız barışın. Bir yandan da yine bir düş kadar uzak barış.

İstanbul Barış İçin Kadın Girişimi olarak, tek taraflı ateşkesle yaratılan barış fırsatının bir kez daha heba olup gitmesine izin vermeyelim diyoruz.

Silahların sustuğu bu sürecin kalıcı bir barışa evrilebilmesi için 1 Eylül akşamı kadınların barış isteyen sesini duyurabileceğimiz büyük bir barış noktası eylemi öneriyoruz. Ayrıca ateşkes sürecinde, barış için atılması gereken acil adımları, taleplerimizi ifade eden ortak bir metni oluşturup imzaya açmayı düşünüyoruz. 
Ne yapabileceğimizi, bütün kadın örgütleri, oluşumları ve gruplarındaki, lgbtt kolektiflerindeki, siyasi partilerdeki, sendikalardaki, meslek örgütlerindeki kadınlarla beraber düşünüp kararlaştırmak istiyoruz. 

24 Ağustos Salı günü İstanbul Kadın Barış Girişimi'nin Nane sokak'taki yerinde bütün kadınları bekliyoruz.  

YASASIN KADIN DAYANIŞMASI
Nane sokak no 18 Ağa cami yanı Beyoğlu  
Toplantı tarihi: 24 Ağustos Salı saat 19.00