7 Eylül 2010 Salı

Akşam eve geldiniz, Elektrikler Kesik! - Ekmek ve Gül Dergisi Eylül 2010 Sayısı Yazıları

Elektriklerimiz neden kesiliyor? 

Sorsalar son üç yılda elektriğe toplam yüzde 73,2 oranında zam geldiğini bilmeyiz belki ama, evdeki her türlü tasarruf çabamıza rağmen elektrik faturasının her ay daha da kabardığını biliriz. Birçoğumuzun elektriği faturayı sadece birkaç gün geciktirdiğimiz için kesilmiştir mutlaka. İcra derdiyle uğraşanlarımız vardır. Fatura bedelinin üzerine icra masrafı, avukat parası derken borcumuzun kat be katını ödemek zorunda kalanlarımız da. Şimdi ise özelleştirme belasının getireceği zamlar kapıda…
Hiç düşündünüz mü, elektriklerimiz neden kesiliyor? Neden ihbarname gelmiyor? Ne oluyor da hemen icra geliyor?
Beyza Metin'in yazısı...
Mukaddes, ev kadınıdır. Faturalarını her ay düzenli ödemeye çalışır, bazı zamanlar taksitler sıkıştığında ya da hesapta olmayan bir harcama çıktığında elektrik faturalarını bir ay geciktirir, çünkü iki aydan evvel elektrikler kesilmez; yıllardır böyledir. Mukaddes bu ay da geciktirir faturayı ödemeyi. Pazardan eve döndüğünde elektriklerinin kesildiğini fark eder. Anlam veremez, çünkü ne bir ihbarname gelmiştir, ne de kimsenin haberi olmuştur elektrik kesilirken.
Ne olmuştur da yıllardır olan bu kez olmamıştır?
Elektrik açma kapama işleri taşerona verilmiştir. Elektrik dağıtım şirketi kesme emrini taşerona vermiştir, o da kesmiştir. Ama neden ihbarname gelmemiştir? İhbarname de gönderilmiştir muhtemelen; fakat Mukaddes’e ulaşmamıştır. Çünkü ihbarname dağıtımı da taşerona verilmiştir. Taşeron işçisi asgari ücretle çalışır, tüm gün o kapı senin bu kapı benim yaya olarak gezer, o kadar çok ihbarname vardır ki ulaştırılması gereken, mümkün değildir her birini dağıtması.
Komşularıyla konuşunca daha beterleri olduğunu öğrenir Mukaddes, kimi komşularına avukattan yazı gelmiş, kimisi icraya verilmiştir.
Kaçacak halleri yok ya, neden hemen icraya verilir bunca halk? Elektrik dağıtım şirketi yöneticileri avukatlarla kurum dışı hizmet sözleşmesi imzalamıştır yani bu işi de taşeronlaştırmıştır ve yandaşlarına bu yolla da rant sağlama niyetindedir.
Sıkıntı yoksa bu zamlar neden?
Sürekli yapılan zamlarla elektrik faturası artık iyiden iyiye aile bütçesini sarsıyor. Mukaddes artık çocukların arkasından gezerek sürekli lambaları kapatıyor, çamaşırı kısa yıkamaya atıyor, fırını daha az kullanıyor. Akşam haberlerinde Türkiye-İran, Türkiye-Rusya arasında yapılan doğalgaz anlaşmaları anlatılıyor, elektrik sıkıntısının yaşanmayacağı söyleniyor. Mukaddes’in de aklına şu soru takılıyor: Madem artık sıkıntı olmayacak neden bu kadar zam geliyor?
Çünkü haberlerde yapılan anlaşmaların Türkiye’nin elektrik üretimini dışa bağımlı hale getirdiğini anlatmaz. Konulan “al ya da öde” koşuluyla kullanmadığımız doğalgazın bile faturasını ödediğimizi kimse söylemez. Ödediğimiz faturaların yüzde 26’sı vergi olmasına rağmen, devlet yıllardır enerji nakil hatlarında gerekli bakım-onarımı ve yatırımı yapmamıştır, oluşan kayıpları da yine bize ödetmektedir. Özelleştirme, taşeronlaştırma politikaları ile kamu yararı göz ardı edilmiş, her gelen hükümet bizim cebimizden yandaşlarına rant sağlamıştır.
Üstelik bu işin kamu kaynaklarıyla yapılamayacağını iddia eden hükümet, elektrik dağıtım şirketlerini özelleştirmeye başlamıştır. 2008 yılında 4, 2009 yılında 3 özelleştirilmiştir. 2010 yılında ise 4 elektrik dağıtım bölgesi özelleştirme aşamasına gelmiştir. Elektrik dağıtım şirketleri özel sektöre alacaklarıyla birlikte devredilmiştir, ki bu alacaklar ihale bedellerinin üzerindedir.
Bundan sonra Mukaddes’i ve bizleri bekleyen zamların nedenleri şunlardır:
Hani bizden alınan vergiler avukatlara, seçim çalışmalarına, sadaka niyetine oduna kömüre verildi ya, ne oldu? Dağıtım şirketleri yatırımsız kaldı. Ne yapmak lazım? Teknolojiyi kullanmak, altyapıyı yenilemek lazım; bunu da kamu şirketini satın alan özel şirketin yapması lazım. Özel şirketçiğin bize daha kaliteli enerji sağlaması için para lazım. Ama elektrik dağıtımını satın alabilmek için o kadar para ödeyen şirketçiğin bunu karşılayabilmek için masrafları Mukaddes’in ve bizim faturalarımıza yansıtması lazım. Bunun için Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun şirketin bu meblağları faturalarımıza yansıtmasına izin vermesi lazım. Bu izin ihale sözleşmeleriyle sağlandı.
Eeee, şirketçik o kadar dosya masrafı etti, kredi aldı, faizini ödeyecek de nasıl ödeyecek? Bunu da bizim cebimizden alması lazım; bu taahhüt de verildi.
Şimdi bu özel şirketçik o kadar yatırım yaptı... Hadi kriz çıkarsa, halk elektriği az kullanırsa, ne yapacak, nasıl kar edecek, o kadar emeği boşa mı gidecek? Gelir garantisi olması lazım... Az kullansak da “şirketin hakkı”nı vermemiz lazım! “Gelir tavanı” uygulamasıyla dağıtım bölgelerinde gerçekleşecek tüketim miktarından bağımsız olarak şirketlere belirli bir gelir garantisi verildi.
Enflasyonun da faturalara yansıması lazım. O da tamam.
Ön ödemeli sayaç olsun! Oldu ki bu halk ödemez, kaçar... Veresiye çalışan tüccarın sonu kötüdür, peşin çalışmak lazım. Onun da hazırlıkları yapılıyor.
Yargı engeli ortadan kaldırılıyor
Bugüne kadar Elektrik Mühendisleri Odası’nın açmış olduğu bir çok dava ile özelleştirmelerin bir kısmı durduruldu. Hali hazırda elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi ile ilgili davalar devam ediyor. Son özelleştirmelerle ilgili açılacağını belirttiğimiz davalar için hükümet yandaşı medya, Elektrik Mühendisleri Odası’nı suçluyor. Anayasa referandumunda bize onaylattırılmak istenen 125. maddedeki değişiklikle “kamu yararına yönelik hukuka uygunluk denetimi”nin önüne geçilmek isteniyor. Yani hükümet özelleştirmelerde ve bir çok konuda önüne çıkan yargı engelini ortadan kaldırmak istiyor.
İşte size referandumda HAYIR demek için bir neden daha!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder