21 Kasım 2010 Pazar

Kadın sağlık çalışanları şiddete maruz kalıyor - Ekmek ve Gül Kasım 2010 Sayısı Yazıları


 Kadın sağlık çalışanları şiddete maruz kalıyor



Kadınlar sadece evlerinde ya da sadece sokakta değil, bulundukları her alanda şiddete maruz kalıyor. Günün en uzun saatlerini geçirdiğimiz işyerleri de şiddetin her türlü biçiminin görüldüğü alanlar. İşyerlerindeki emek sömürüsü ve çalışanları kontrol altında tutma isteği, cinsiyetçi bir hal alarak kadın çalışanlar üzerindeki etkisini artırıyor.

Novamed’de kadınların hamileliğinin sıraya konulması da, işyerlerinde psikolojik şiddete kadınların daha fazla maruz kalması da, kadınların yöneticilerin cinsel tacizine maruz kalması da, hamile kalan kadınların çeşitli şekillerde cezalandırılmaları da çalışanlar üzerinde kurulan tahakkümün cinsiyetçi ve şiddet içeren yanına örnek verilebilir.
Şiddet genel olarak bir halk sağlığı sorunu ve fiziksel ve psikolojik şiddete uğradığımızda ilk başvuracağımız yerlerden biri sağlık kurumları. Sağlık çalışanlarının şiddetin önlenmesinde önemli bir rolü olduğunu biliyoruz. Ama şiddetin en fazla yaşandığı işyerlerinden biri de sağlık kurumları, şiddete en çok maruz kalan da kadın sağlık çalışanları. Yapılan araştırmalara göre, sağlık sektöründe şiddete uğrama riski, diğer hizmet sektörü meslek çalışanlarına göre 16 kat fazla.

Edge Gürkan'nın yazısı...




Yüzde 40’ı şiddete uğruyor
2006 yılının sonlarında Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) tarafından kadın sağlık çalışanları arasında yapılan araştırmada, sağlık alanında çalışan kadınların yüzde 40’ının işyerinde şiddete uğradığı tespit edildi. Üstelik çalışanlar bu şiddetin yüzde 10’undan hastaları ve hasta yakınlarını sorumlu tutuyor. Kadınlar, işyerinde yaşadıkları şiddet türlerini tehdit, psikolojik ve ekonomik baskı, hakaret, sözlü taciz, fiziksel şiddet ve fiziksel taciz olarak sıralıyor. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 51'i tehdit, psikolojik ve ekonomik baskıya, yüzde 6.8'i fiziksel şiddete, yüzde 3.7'si de cinsel tacize uğradığını söylüyor. Şiddete uğrayan kadınların yüzde 37.9'u herhangi bir yasal girişimde bulunmazken, yüzde 26.4'ü resmi şikâyette bulunmuş. Şikayetin az olmasının nedeni de, yapılan şikayetlerin bir sonuca ulaşmıyor olması.

Özelde durum daha kötü
Sağlığın özelleşmesi yolunda atılan her adımda, kamu hastanelerinde çalışanların yaşadığı şiddet de, risk de artıyor. Sağlık çalışanları duyduğu rahatsızlığı bireysel ya da örgütlü bir biçimde dile getirdiği durumlarda, çalıştığı kurum çalışana karşı başka türlü saldırıyor. Çalıştığı bölümden alıp daha yoğun bir üniteye geçirme, görevden alma, sürgün, zaman zaman kişilik haklarına dönük saldırı, iftira, tehdit, kimseyle bağ kuramayacağı izole mekanlarda çalıştırma... kurumun uyguladığı saldırı biçimlerine birkaç örnek sadece.
Özel sağlık kurumlarında durum daha da kötü. Hasta, parasını doğrudan ödediği hizmeti alırken kendini çalışanların patronu olarak görüyor ve çoğu zaman çalışanlara hakaret etmeyi, aşağılamayı, hatta fiziksel saldırıda bulunmayı doğal görüyor ve böyle davranıyor. “Müşteri her zaman haklıdır” mantığından hareketle durumun sorumlusu da yine çalışan kişi oluyor. İş güvencesinden yoksun, yoğun çalışma temposu içinde hizmet veren sağlık çalışanı ise, şiddete uğradığı halde, suçlu olarak görülüyor hatta bu nedenle azarlanıyor, hakaret duyuyor, işten atılmakla tehdit ediliyor... Yani bir kez daha şiddete maruz kalıyor.

Hamile kalan cezalandırılıyor
Kadınların yaşadığı şiddet biçimlerinden biri de, hamile kalındığında çeşitli şekillerde cezalandırılmak. Örneğin evliliğin ilk ayında hamile kalan bir kadın çalışan, bulunduğu servisten alınıp yoğun bakımda gece vardiyasına veriliyor. Yoğun bakım ünitesinde ve tek hemşire olarak görevlendiriliyor. Normalde bir hemşireye yaklaşık on hasta düşerken yoğun bakımda otuz hasta bulunuyor ve tek bir hemşire hepsinden sorumlu, üstelik tüm gece boyunca ayakta duruyor. Hamilelik dönemi riskli olduğu ve ayakta durmanın sakıncalı olduğu durumlarda bile çalışan yönetimle karşı karşıya gelmemek için durumuna ilişin rapor almaktan bile geri duruyor, Ayrıca gece vardiyasında, her türlü konuda tek muhatap hemşire olduğu için, gece çalışmasının kadın çalışanlar üzerindeki yükü daha ağır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder